Berrin

Otobüste sevgilim ile seyahat ederken telefonuma mesaj geldi. Mesajı beraber okuduk:
- Yağmur başladı. Neredesin? İşten çıktım. Çoktan Mado Cafe'deyim. Buraya gelirsin. Telsim'i tak. Bu hattı kullanma yaaa
Hönk. Evet hönk. Sevgilimin bu mesajı okuduğunda bana bakışını kelimeler ile tarif edemem. Gözlerimin içine öyle bir şimşek çakan gözlerle baktı ki anlatamam. Ama çok şükür gözlerime o kadar detaylı bakmasına rağmen gözlerimde bir yalan bulamadı. Oha bu kim ya. Yanlış attı mesajı falan derken ben de mesaj yazdım:
- Kimsin?

- Berrin. Canım sen bugün bu hattı kullanacağım demedin mi? Yağmur yağınca bizim işyerinin ordaki cafe'deyim diye haber vereyim dedim. Toplantı bitmedi mi?
O şimşek gözler tekrar çevrildi ama bu sefer ilginç bir muziplik dolu olarak. Bizimki şöyle dedi: "Bak elin kızlarını Mado'ya götürüyor bak bak bak. Bana pastahane köşelerini layık görüyor. Utanmaza bak bir de sırıtıyor. Sen ona şimdi bir mesaj yaz. De ki tatlım, atla bir taksiye Sarıyer'deki Mado'ya gel. Sen Mado diyince ben de oraya gittim. Sen taksiye bin hemen, parasını gelince ben veririm." Bizim zıpır kendince kızı ti'ye alıyor. Neyse ben gene kısa ve öz bir mesaj yazdım:
- Yanlış numara?

- Kusura bakmayın. Siz kimsiniz?
İşte bu "siz kimsiniz?" mesaj atan kişinin cortladığı yer. Sanırım arkadaşlardan biri eşek şakası yapmaya çalışıyor ama ne bilsin ki zıpır bir sevgilim var.

Ha çok mu dumur? değil ama bir de aynı olayı yaşadığınızı düşünün. Sevgiliniz ne tepki verirdi? ya da bu olayın soruşturması ne kadar uzun sürerdi? Allah herkese aklı başında sevgili nasip etsin.

Sevdiğim Kızla Beraber Olamam Abi

- Sevdiğim kızla beraber olamam abi.
- Başkası olsun o zaman.
- Ne biçim konuşuyorsun sen lan!
- Ben olayım?
- #$%&

Kadınların Komik Erkeklerden Hoşlanması

- Kadınlar komik erkeklerden hoşlanıyormuş.
- Sana cim'in selamı var. Hangi cim? diye sorsana.
- Offf lafı dötünden anladın gene.
- Ya sen bir sor.
- Hangi cim?
- Euzübillahimineşşeytanirracim.
- Ya bi s.git ya!

Sevişme Anında Yaşanan Diyaloglar

- Seni Seviyorum.
- Elini oradan çek!

(bkz.Made in Turkey)

Felsefe Yapınca Yavşayan Kız

- Demokritos der ki: "Yaratılmamış, yok olmayan, değişmeyen varlık, özdeksel atomdur. Öz, maddeyi temsil eder ve onunla her nesne yapılabilir. "
- Hadi x bara gidelim.
- Olur ama geç kalırız, bu gece bende kalırsın?
- Hayır!
- Neden?
- Salak! felsefe yapacağına tek taş al, ne bileyim evin araban falan olsun. Paraya kıy biraz. İlgi göster değer ver.
- Ama bir yerde okumuştum. Felsefe yapınca...
- Bara gidiyor muyuz?
- ...

Erkek Yalanları

- Eee Tankut, arkadaşlarınla ne zaman tanıştıracaksın beni?
- Arkadaşlarım ben küçükken ölmüşler sevgilim.
- Ah canımmmmm.

Yengen Olur

(argo) Sevdiği kıza, arkadaşlarından birinin asılmaması için uyarı mahiyetinde grup içinde söylenen söz ya da gözleri velfecri okuyan bir arkadaşınızla, bir ortama girdiğinizde, önünüzden herhangi bir dişi (insan, hayvan, hatta yok artık sinek bile) geçerken arkadaşınızın size söylediği cümledir. "Şişşşş yengen olur". Lan olsun. Al senin olsun hepsi.
Cümle içinde kullanalım:
-------------------------------------------
- Uf ampüllere bak
- Yengen olu.. artık yengen değil. Vaaaay ... bilmem nesi.
-------------------------------------------
- Vay kıza bak, bu ne zaman taşındı lan bu mahalleye?
- Şişşş akıllı ol. Yengen olur.
- Pardon abi. Aa şu kim dehşet bi hatun?
- Aloo n'oluyo lan. Yengen olur.
- Bu da mı? Pardon. Anaaa hatuna bak. İlik gibi.
- Ne biçim konuşuyon lan sen. Yengen olur o.
- İyi peki. Üff yengeme bak taş gibi.
- Hass. Kim lan o? Kimse kim, o da yengen olur!
- Yok artık kazanova!
-------------------------------------------
- Üff köpeğe bak. 8 tane memesi var şerefsizim.
- Yengen olur.
- Ohh ha!
-------------------------------------------
- Üff hatuna bak, dur şuna yanaşayım ben.
- Gol olur
- Rıdvan abi?
-------------------------------------------
- Yavruya bak!
- Yengen olur.
- Abi sen evli değil misin? Yenge n'olcak?
- Yengen ölür. Yengen olur.
-------------------------------------------
- Siparişinizi alayım.
- Ne var kardeş?
- Abi izmir tost var. Bir de yengen var.
- Yengen olur.

Kese Kağıdı

Argo: Genellikle erkeklerin güzel vücutlu fakat çirkin bayanlar ile ilgili söyledikleri klişe sözlerden biridir. Genellikle muhabbet şöyle gelişir:
- Üff abi hatuna bak.
- Olm surata bak iğrenç ama ya.
- Kafasına kese kağıdı geçirirsin olur biter.

Ha iğrenç mi? Evet iğrenç ama biz öküzler bu muhabbete çok gülüyoruz.

Şair

Bir şair imza gününde eski sevgilisi ve eski sevgilisinin yeni kocası ile karşılaşmış.
Tabi eski sevgilisi laf sokmak için tanıştırırken kocasına dönerek şöyle bir ifade kullanmış:
- Bak bana olan aşkı sayesinde şair olan eski sevgilim.
Şair de bir kadına bakmış, bir kocasına:
- Keramet sende idiyse yanındaki neden şair olamadı?
demiş.

Biz Maymundan Geldik

- Biz maymundan geldik.
- Dolapta muz var yavrum. Yatarken de o bilgisayarı kapatmayı unutma.
- Peki anne.

Günah İşledim Peder

Amerikan film repliklerinden birisidir.
Filmdeki karakter günah işledikten sonra "arınmak" için pedere hep aynı cümleyi kurar.

- Günah işledim peder.
- Çıkartalım o zaman yavrum.
- Yavrum derken?

- Günah işledim peder.
- Çıkartmak lazım.
- Burda mı peder.
- Senin o "peder" diyen dillerini yerim bıcırıh.

- Günah işledim hocam.
- Tövbe et kızım.
- Çıkartma olayına girsek?
- Bak kızım kilise caddenin karşısında.

- Günah işledim peder.
- İyi bok yedin.

- ve paravan açılıyor günah çıkartan kız geliyor.
- ...

- O biiirr hıristiyan, o bir günahkar, o bir ki üç günah çıkaran kız geliyoooorrr.
- Vay konsept süper, şov olayı falan.

Günah işledim peder.
- Peder ne eşşoğlu eşek "baba" desene!

SSK Doktoru

Sene: 1996
Yer: Anadolu'da bir şehir.
Ayakta yer adedi: 10
Oturma kapasitesi: 10
Dışarıda yer adedi: 100
Bölüm: Dahiliye
Hasta: Ben
- Şikayet?
- ...
- Şikayetin ne?
- ...
- Şikayetin ne oğlum konuşsana?
- ... (kızaran surat ifadesi)
- Oğlum söylesene ne utanıyorsun?
- Basur var hocam.
- Meme var mı?
- Hocam basur dedik işte yanıyor.
- Orda meme var mı oğlum?
- Var hocam.
- İyi al sana pomat.
- ...
(odada olan sıradaki hastaya dönerek)
- Şikayetin?

Telefon

- Gaziosmanpaşa!
- Dumur

Flashback: Bu satırların yazarı, yoğun bir iş gününün tam ortasında, ekranda ilçe kodları arasında Gaziosmanpaşa ilçesini aramaktadır.
- Nerde lan bu Gaziosmanpaşa, Gaziosmanpaşa, Gaziosman....
zırrrrrn
- Gaziosmanpaşa!
- Dumur
----------------------------------------------------------------
Bir kaç ay önce...

- Xxx ben Harun. Nasıl yardımcı olabilirim?
- Ya hebele hübele hebele yaptırcaktım.
- Beyfendi siz yanlış yönlendirilmişsiniz. Size bu işlemi yaptıracağınız telefon numarasını veriyorum not alabilir misiniz?
- Ne?
- Numarayı söylüyorum not alabilir misiniz?
- Söyle.
- 444
- Dıııt dıt dıt (bu sırada ben söyledikçe çeviriyor)
- 02
- Dıt dıt
- 02
- Dıt dıt
- İyi günler efendim. (ben veda ediyorum)
- Ya hebele hübele hebele yaptırcaktım.
- Beyfendi size demin bir numara verdim o numarayı telefonu kapattıktan sonra çevireceksiniz.
- Ne?
- Bir saniye aktarıyorum (ve kapattım)

Aldatan Erkeklerin Cinsel Organlarinin Kesilmesi

- Abi bu karısını aldatmış ne yapalım?
- Çükünü kesin.
- Ama karısı onu aldattı diye yapmış.
- Onunkine de beton dökün.

Merhaba Ben Karşı Komşunuz Merve

- Merhaba ben karşı komşunuz Merve.
- Soğuk bir gazoz ister misin yavrum?
- Nuri Abi?

- Merhaba ben karşı komşunuz Merve.
- Merhaba ben de karşı komşunuz Ayten.
- Abin yok mu?
- Kocam o kocam, kocam. Hala öğrenemedin yelloz, defol!

-Merhaba ben ... ımmmm ımmmmm ımmmmm
(bkz: koli bandı)

- Merhaba ben karşı komşunuz Rafet.
- Senin gözlerin neden büyük?
- Digitürk'ü daha rahat izlemek için.
- Senin ellerin neden büyük?
- Hasss. anladı velet.
- Yaa... uza!

- Merhaba ben karşı komşunuz Rafet.
- D-Smart yok ama Merve'yi gönderirsen Digitürk var.

- Ben karşı komşunuz Rafet. Bu da arkadaşım Bülent.
- Buyur kardeş.
- Şimdi biz LOST izliyorduk. Aramızda anlaşamadık. Acaba Sawyer'in giydiği don kırmızı mıydı beyaz mıydı diye?
- ...


Ben Vermedim, Sen Vermedin, Kim Verdi?

Barajı aşamamış bir partinin seçim bürosunda yapılan sözlü sorgulamadan sonra kurulan cümledir.
- Sen mi verdin?
- Yok abi ne haddime.
- Sen mi verdin?
- Abi yok senle bereber oy verdik ya.
- Sen mi verdin?
- Ben sana verdim ya dün gece.
- Öhöm karıştırma. Sen mi verdin?
- Abi hepimiz bizim partiye verdik işte.
- Kim verdi .mına koyim?

Pazar gunu seni kilisede göremedim John?

+ Pazar gunu seni kilisede göremedim John?
- Farzı kılıp çıktım.

- Pazar gunu seni kilisede goremedim İbohn?
- 18'lik çıtırlarla yatta alem yapmak varken kiliseye mi gelecem. (İbrahim Tatlıses)
- Allah cezanı verecek.

+ Pazar gunu seni kilisede göremedim John?
- Seferiyim peder.

+ Pazar gunu seni kilisede göremedim Hakan?
- Cumartesi olmazsa pazar gelirim, diyipte kandırıp oyalama beni, ellere dillere kanarsın bilirim, başka zamanlarlara bırakma beni, haydi ... (Hakan Peker)
+ Bir de 'köylü güzeli'ni söyle de neşemizi bulalım.

+ Pazar gunu seni kilisede göremedim John?
- Hocam sıktı be, hep aynı soru, hep aynı kalıp.
+ Cumartesi olmazsa pazar gelirim, diyipte kandırıp oyalama beni, ellere dillere kanarsın bilirim, başka zamanlarlara bırakma beni, haydi ...
- Bu daha iyi oldu peder.

+ Pazar günü kiliseyi göremedim John.
- Ben yaktım peder ağğşssaaaağğğaaaa (piroman-ateşsever manyak)

Müslüm Gürses

Hülya Avşar: (h)
Müslüm Gürses: (m)

(h) Şimdi bir oyun oynayacağız. Bize 1 ile 100 arasında bir sayı söyler misiniz?
(m) Eee 118
dumur
(h) Hayır 1 ile 100 arasında bir sayı söyleyin.
(m) Eee 100
dumur
(h) 1 ile 100 arasında ortalarda bir sayı söyleyin.
(m) Eee 83

Oy İstemek İçin Evlere Telefon Açılması

Oy istemek amacıyla telefonların aranıp kayıtlı bir sesin otomatik olarak dinletilmesi hadisesidir. Benzer bir durum son yerel seçimlerde başıma gelmişti.
Kötü bir semtte oturduğum için kapının tahminen 2. kilidini anahtarla açarken içeriden çalan telefonun sesini duydum. Tabi 8. kilidi de açana kadar bayağı bir çaldı. En sonunda alel acele içeri girdim. Telefonu açtım ve kelimesi kelimesine aramızda aşağıdaki muhabbet geçti:

- Merhaba sevgili kardeşim.
- Merhaba.
- Ben bilmem nere belediye başkanı bilmem kim.
- Ooo nasılsınız iyi misiniz?
- Belediyemizin yapmış olduğu hizmetleri bıdı bıdı bıdı ...
- Kayıtmış lan bu.
- Bıdı bıdı bıdı...
- Ya Başkanım şu minibüsçüleri diyordum. Size mi giriyor bilmiyorum ama yetki olarak?
- Bıdı bıdı bıdı...
- Hani her köşe başında en az 5 dakika yolcu bekliyorlar.
- Bıdı bıdı bıdı...
- Ya bir de şey vardı. Yani bu da mı size giriyordu bilmiyorum ama sokakta düğün yapıyorlar bu mahallede. Hani akşam oturamıyoruz evde sesten.
- Bıdı bıdı bıdı teşekkür ederim.
- Ne demek rica ederim.

Spermler Arasındaki Diyaloglar

- Bu koku! Bu koku! Yoksa korktuğumuz başımıza gelmiş olmasın?

Pas Vermemek

Günlük dilde; samimi olan fakat bir süredir görüşemeyen arkadaşlar arasında sıkça söylenen sözlerden biridir.

Genel örnek:
- Oo Kamil hiç pas vermiyorsun bu aralar?
- Ya iş güç işte kafamı kaşıyacak zamanım yok gibi

(bu kısımdan sonrasını bayan yazarlar/okuyucular okumasınlar zira ofsayt kuralını anlatmak zorunda kalmak ölümden beter.)

Bu sözü eskiden ben de çok sık kullanırdım. Ta ki Kamil adlı arkadaşımla aramda aşağıdaki diyalog geçene kadar.
- Oo Kamil hiç pas vermiyorsun bu aralar?
- Ofsayttasın olm. Yakına gel, bak bakalım o zaman pas veriyor muyum?
- Hask...

(Ayarın kralını yemiştim be)

Muzo

1996 yılında ranzanın üstünde ertesi günkü sınava çalışırken gece yarısı dinlediğim ve vazgeçemediğim radyocu. Fakat canlı yayında şahit olduğum bir telefon bağlantısı sonrası dinlemeyi bıraktım.
Normalde Muzo'nun özelliği, arayan kişiye cinsel içerikli espri yapıp telefonu kapatmasıdır. Bir bayan aradı ve konuşma sonunda Muzo:
- "Bendeki ampülü size takayım o zaman" dedi ve kahkaha efekti ile kapattı.
Biz de "işte her zamanki Muzo" diye gülerken bir iki telefondan sonra bir bey aradı ve:
- "Demin bir bayan aramıştı, hani sizde bir ampül varmış, ona takmıştınız ya. Bende de bir florasan var. ben de size takayım." dedi ve gülerek kapattı. Ayarın sağlamını yemiş muzo da reklama girdi.
Ben de o günden sonra hiç dinlemedim.

Abla Çocuğu Kucağına Al

Minibüs şoförlerinin çocukla seyahat eden ablalara uyuz olması sebebiyle söylediklerini düşündüğüm cümle. Gerçi bizim minibüse binen ablalar da hep çocuklu be kardeşim.
Genelde ablalar çocukları için yol parası vermedikleri için (bakınız 15 yaşına kadar ben)
genelde aşağıdaki gibi bir muhabbet geçer.
- Abla çocuğu kucağına al.
- Otursun kime ne zararı var?
- O zaman parasını ver.
- El kadar çocuktan para mı alacaksın bi de?
- Ne el kadarı abla. Evlen desen evlenmem demez senin çocuk. Sakalı bile var.

Sevgilimden İnciler

Sevgilim (bayan) öğretmen ve kötü bir okulda öğretmenlik yapıyor.

- Ya sevgilim, bana bu sene 8.sınıfları vermişler. Ya onların derslerine girmek istemiyorum. Hepsi kocamanlar, ayı gibiler. Senin kadar olanlar bile var.
- Bana ayı gibisin mi demek istiyorsun canım?
- ...
----------------------------------------------------
Sevgilimi aradığımda ara sıra şaka olsun diye sesini kalınlaştırarak (hesapta babası telefonu açmış gibi)
- "kızımın peşini bırak" der ve biz de işte sevgi pıtırcığı olduğumuz için bu şakaya güleriz.
Derken az önce sevgilim beni aradığında aklıma esti ben de sesimi incelterek:
-"babamın peşini bırak! annem her gün ağlıyor" dedim.
İki saattir açmıyor telefonu... ya şakaydı valla
----------------------------------------------------
Sevgilim ile Dolmabahçe Sarayı'nı gezdik. Kadınefendi odalarındaki perdeleri falan beğendi. Tabi bu kız masraflı mı olacak sorusunu düşünmedim değil. Çıkışta sordum:
- "Beğendin mi tatlım?"
Sevgilim cevabı bana değil de kapıdaki görevliye dönerek verdi.
"- Tamam, tutuyoruz."

Böyle bir kızla insan yaşlanmaz. Gel gör ki biraz masraflı olacak sanırım.